"KUZU MAMASI İLE SAĞLIKLI VE YÜKSEK VERİMLİ KUZULAR YETİŞTİRİN”

Ülkemizde 45 milyon dolayında koyun varlığı mevcuttur. Özellikle verimsiz mera arazileri koyunculuk için uygun olabilecek beslenme alanlarıdır. Küçükbaş yetiştiriciliğinde binlerce yıllık kültürel bir deneyime sahibiz. Mevcut geleneksel yetiştiricilik ve yeni kurulan koyunculuk işletmeleri ile birlikte, yüksek kalitede hayvansal proteinlerin üretilmesi, hem sektörel gelişim, hem de insan beslenmesine önemli katkılar sağlayacaktır.

Koyunculukta sürdürülebilirlik için, önemli bir evre kuzu yetiştiriciliğidir. Özellikle yeni doğanlarda, doğru bir bakım ve besleme ile yaşama yeteneklerine katkı sağlamak mümkündür. Geleneksel yetiştiricilikten farklı olarak, günümüz koşullarında bulaşıcı hastalıkların çeşit ve yoğunluğunun artması, mera alanlarının daralmasından kaynaklanan sürüler arasında hastalık geçişlerinin arttığının kabul edilmesi gerekmektedir. Bölgesel olarak sık karşılaşılan hastalıkların öğrenilmesi, alınacak önlemler sürü sağlığının teminatı olabileceği unutulmamalıdır.

Anaçların, o güne   kadar   geçirdiği   hastalıklara   karşı ve   aşılara karşı   oluşturduğu   bağışıklığın   kuzulara   aktarılmasının   tek   yolu ağız sütü   (kolostrum) aracılığı   ile   olmaktadır.   Gebelik   dönemlerinde   olası   hastalıklara karşı   uygulanacak   aşılamalar   ve ağız   sütü beslemesi   kuzuların yaşam   güçlerini   arttıracaktır.

Yenidoğan Kuzu Beslenmesi Nasıl Olmalıdır?

Doğum süreci: 5 aylık gebelik süresi sonuna yaklaşan annelerde, karın maksimum şişkinliğe ulaşır. Meme bezleri gerilmeye ve meme başlarına süt inmeye başlar ve ardından doğum kanalından yapışkan sıvı gelir ve sancılar başlar. Koyunlar doğuma yardım girişimlerine inekler kadar ihtiyaç duymazlar. Büyük oranda normal olarak doğum gelişecektir. Olası sorun ve müdahale işlemlerinin gerekliliği için gözlem ve değerlendirme yapılmalıdır.

Yeni doğan kuzular doğumu takiben kurulanmalı ya da annenin kurutması için zaman tanınmalıdır. Kurutma işlemini takiben, göbek kordonu dezenfekte edilmelidir. Göbek kordonu dezenfeksiyon uygulamaları için, ilgili ‘’Yenidoğanlarda göbek kordonu hijyen ve dezenfeksiyonu’’adlı yazımızda tüm detayları edinebilirsiniz.

Ağız sütü (kolostrum) beslemesi: Geleneksek yetiştiricilikte, kuzular doğumdan sonra annelerini emmeyi bırakılır. Emme işleminden önce memeden gelen ilk damlaların alındıktan sonra başlanmasını tavsiye ediyoruz. Kuzular doğumu takiben kısa sürede ayağa kalkarlar. Emme refleksinin yetersiz olması durumunda emme refleksinin kazandırılması gerekir. Emme refleksinin kazandırılması için masaj ya da Servitol uygulaması faydalı olacaktır.

Süt ile besleme: Ağız sütünü takiben anne sütü ya da kuzu maması ile besleme yapılabilir. Koyun sütü besinsel içerik olarak inek sütüne göre oldukça yoğundur. Olası ihtiyaç durumunda inek sütü ya da buzağı maması kullanımında besinsel değerleri yetersiz geleceği için önerilmemektedir.

Anne sütü ya da kuzu maması kullanımı tercihe bağlı olsa da, gelişimin hızlandırılması, yüksek sindirilebilirlik, enfeksiyon riski barındırmamasından dolayı yaygın olarak tercih edilmektedir. Bulaşıcı hastalık durumları, küflü yemler, meme hastalıkları vb. gibi durumlarda anne sütünün kullanılamadığı durumlar için, kuzu maması kullanımı, zorunlu bir alternatif olmaktadır. 

Ovilac Tonic ile Yenidoğan Kuzu ve Oğlak Beslenmesi