Yeni Doğan Buzağıların Beslenmesi
YENİ DOĞAN BUZAĞILARIN BESLENMESİNİN ÖNEMİ
Sığır yetiştiriciliğinin temel amaçlarından birisi her inekten yılda bir kez sağlıklı yavru alınmasıdır. Sağlıklı bir buzağı elde etmenin yolu gebelik döneminde annenin uygun bakım ve beslenmesi ile oluşur. Buzağının temiz ve hijyenik bir ortamda doğumuyla birlikte süreç devam eder. Yeni doğan buzağılar, vücudu için gerekli olan besin ihtiyaçlarını kendisi karşılayamaz.Bu nedenle yeni doğan buzağıların beslenmesi yüksek önem taşımaktadır.
Yeni doğmuş buzağıların doğar doğmaz yarım saat içinde en az 2 litre ağız sütü (kolostrum) almaları sağlanmalıdır. İlk 24 saat içinde vücut ağırlığının %8-10’u olan 4-6 litre ağız sütü içirilebilir. Ağız sütü; hastalıklara karşı bağışıklık için gerekli olduğu kadar, vücut ısısının ayarlanması ve annenin karnında iken bağırsaklarda biriken dışkı kalıntılarının(mekonyum) kısa sürede dışarı atılmasını, buzağının ihtiyaç duyduğu yüksek düzeyde enerji, protein ve vitamin-A açısından önemlidir. Buzağıların ilk üç gün içinde günde iki kez en az 2-3 litre ağız sütüyle beslenmeleri önemle sağlanmalıdır. Eğer bu süreç sağlanamazsa buzağı sürüye katıldığında damızlık değeri diğer buzağılara göre düşük olur.
Geviş getiren hayvanlarda mide dört bölmeden oluşmaktadır. Bununla beraber buzağıların midesi dört bölmeli olduğu halde hayatlarının ilk dönemlerinde tek mideli hayvanlar gibi midesinin bir bölmesi çalışır. Bu dönemde abomazum sindirim görevini yerine getir. Emdiği süt ön mideye uğramadan asıl mideye geçer.
Buzağıların sütle beslenmesi döneminde dikkat edilmesi gereken noktaları aşağıdaki gibi sıralayabiliriz.
- Günlük verilen süt miktarı buzağının canlı ağırlığının %10’unu geçmemelidir. İhtiyacın altındaki süt miktarı beslenme yetersizliğine yol açmasının yanında fazla süt de buzağılarda ishallere neden olur. Verilen sütün sıcaklığı 38-40 °C derece aralığında olmalıdır. Daha aşağısı ve yukarısı kabul edilemez.
- Sıvı gıdaların iki öğünde verilmesi günde iki defa gözlem yapma açısından daha faydalıdır. Buzağıları bireysel olarak gözlemlemek mümkün olup, iştah kontrolleri de dikkatle izlenmelidir. Bu sayede kısa sürede gelişen hastalıkların teşhisi kolaylaşır ve müdahale etme aşamasında erken davranılır.
- Süt kovaları ve emzikler her besleme sonrasında mutlaka iyice yıkanıp, durulanarak temizlenmelidir. Bireysel emziklerin kullanılması hastalıkların bulaşma riskinin en aza indirgenmesinde önem taşır. Bu sebeple her buzağının beslenmesi bittiğinde ayrı emzik kullanılmalıdır.